Venüs’ün Doğuşu (Botticelli) Tablo İncelemesi

Paylaş

Venüs’ün Doğuşu adlı tablo, İtalyan ressam Sandro Botticelli‘nin 1482–1486 yılları arasında yaptığı ünlü bir eseridir. Tabloda yer alan çıplak kadın (Venüs), denizden doğarak kıyıya çıkmaktadır. Bu eserin hikâyesi Yunan mitolojisine dayanmaktadır.

♥Tablo günümüzde, Floransa’daki Uffizi’de sergilenmektedir.

Venüs’ün Doğuşu Hikâyesi

Yunan mitolojisindeki Kronos, Tanrı katında gücünü devralmak için babası Uranüs’ün cinsel organını keserek denize atar. Bunun sonucunda denizde döllenme oluşarak deniz köpürür ve (aphros=köpük) Aphrodite doğar. Yunan mitolojisinde Afrodit olarak yer alan bu isim Roma mitolojisinde Venüs adıyla bilinir. Botticelli de tablosunu Venüs’ün Doğuşu olarak adlandırır.

Tabloda, Zephyr ve Chloris adlı iki batı rüzgarı dikkat çekiyor. Rüzgârların etkisiyle Venüs kıyıya doğru sürüklenmiştir. Rüzgârlarla  birlikte çiçeklerin de savrulduğunu görebilirsiniz. Bu çiçekler, Venüs’ün üzerine saçılmaktadır.

Deniz Kabuğunda Genç Bir Kadın

Venüs’ün üzerinde durduğu deniz kabuğu ise vulvayı temsil ediyor. Denizden doğarken bu kabuğun içinden kıyıya çıkıyor. Eserdeki detaylar,Venüs’ün büyüleyici güzelliğini ve doğuşunu estetik bir şekilde yansıtıyor. Bilindiği üzere Venüs, aşk ve güzellik tanrıçası olarak adlandırılır.

İlkbaharla Gelen Güzellik

Tablonun sağ tarafında elinde çiçekli örtü tutan bir kadın görüyoruz. Bu kadın, mevsim tanrıçaları olan Horae’den biridir. Üzerindeki kıyafet ve Venüs’ü örtmeye çalıştığı çiçekli örtü ile mevsimin ilkbahar olduğunu betimlemektedir.

Hesiodos – Tanrıların Doğuşu (Venüs’ün doğuşunu anlatan şiir)

Yunan didaktik şiirin babası olarak kabul edilen Hesiodos, “Thegonia (Tanrıların Doğuşu)” şiirinde Venüs’ün Doğuşunu anlatmıştır;

“Dalgalı denize atar atmaz onları

Gittiler engine doğru uzun zaman.

Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan:

Bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten.

Önce kutsal Kythera’ya uğradı bu kız,

Oradan da denizle çevrili Kıbrıs’a gitti

Orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,

Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu

Narin ayaklarının bastığı yerden.

Aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar,

Bir köpükten doğmuş olduğu için”

Diğer tablo incelemelerimize buradan ulaşabilirsiniz.

Paylaş

Yazar

Ipek Can

Sanat, sonsuz bir zenginliğe sahip. Sanat dalları, köklerinden yükselen ağaçların oluşturduğu bir orman gibi. Her bir sanat dalı kendi içinde çok sayıda parçalara ayrılıyor. Bu düşünceyle yola çıktığım sanat ormanı serüvenimde kendi merak ettiklerimi araştırıp yazarken sizlerle de paylaşacağım.

See author's posts