Charles Bukowski / Her İşin Adamı

Paylaş

Charles Bukowski 16 ağustos 1920 yılında Almanya’da dünyaya gözlerini açıyor. Asıl adı Heinrich Karl Bukowski’dir. Yapıtlarında ise genellikle Henry Chinaski ismini kullanmıştır. Bukowski, ilk öyküsünü yirmi dört yaşında yayımlıyor.  1955 yılında alkol komasına girerek ölümün ucundan dönüyor, bir süre hastanede tedavi görüyor. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın alıp şiir yazmaya başlıyor. Otuz beş yaşındayken şiir yazmaya başlıyor diyebiliriz.

Bukowski’nin kitaplarında genellikle onun yaşam tarzına şahit oluyoruz. Yazdıklarının ne kadarı kurgu ne kadarı gerçek, tam olarak kestiremesek de bu yaşam tarzı kesinlikle ona ait duruyor. Eğer henüz hiçbir kitabını okumadıysanız “Ekmek Arası” adlı kitap ile başlamanızı öneririm. Çünkü bu kitapta Bukowski’nin çocukluk yıllarından başlayan hikayesini bulabilirsiniz.

Charles Bukowski ve Ailesi

Bukowski’nin babası, Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru askerlik görevi sebebiyle Almanya’ya geliyor. Burada Bukowski’nin terzilik yapan annesi ile tanışıyor ve evleniyorlar. Bukowski iki yaşındayken ABD’ye taşınıyorlar. 1929 krizinin olduğu dönemlerde babası genelde işsiz kaldığı için normalinden daha öfkeli bir adama dönüşüyor.

Bukowski’nin babasını öfke dolu ve şiddete başvuran biri olarak tanıyoruz. Özellikle Ekmek Arası adlı kitapta bu konuya sıkça değiniyor. Babasının şiddetine maruz kaldığı bir anı şöyle anlatıyor;

“Tekrar vurdu. Göz yaşı yoktu ama bu kez. Gözlerim tuhaf bir şekilde kuruydu. (…) Babam bendeki değişikliği fark etmiş olmalıydı, daha kuvvetli vurmaya başladı. Ama o vurdukça daha az hissediyordum.”

Sonrasında Bukowski, acıyı hissetmeyen ve inanılmaz korkusuz biri olarak karşımıza çıkıyor. Hem okul yıllarında hem de çalışma hayatında hiçbir şeyden korkmadığını görüyoruz. En kötü ne olabilir? Birinden çok sert bir dayak yiyebilir ve bu duruma zaten alışkın.

Okul ve Sanat Hayatı

Charles Bukowski Los Angeles Lisesi’nden mezun oluyor. Los Angeles Üniversitesi’nde sanat, edebiyat ve gazetecilik dersleri alıyor. Ancak burada sadece 1 yıl okuyor. Okul tabii ki ona göre bir yer değildi. Yine de kendisi için gerekli olan bilgileri alabildiği bir kaynaktı. Bukowski gerçekten bu alanlarda kendini geliştirmiş bir sanatçı. Birçok kişinin düşündüğü gibi alkolik bir yazardan ibaret değil.

İçindeki yazma arzusunu ve yazarlık yeteneğini genç yaşta keşfediyor. Böylece hayatını yazarak sürdürmek üzerine kuruyor. Çünkü düzenli bir işe girip tüm vaktini tek bir işe bağlamak istemiyor. Parasız kalıp sadece yazmayı tercih ediyor. Şimdi kısaca çalışma hayatından bahsedeceğim.

Çalışma Hayatı

Bukowski’nin okul döneminden sonra yaşadıklarını “Factotum” adlı kitabında bulabilirsiniz. ABD’nin çeşitli yerlerinde neredeyse her işi yapıyor. Zaten kitabın adı da her işi yapan anlamına geliyor. Charles Bukowski’ye her işin adamı diyebiliriz. İki yıla yakın bir postanede çalışıyor. Eğer burada çalışmaya devam etseydi düzenli bir geliri ve hayatı olabilirdi. Ancak Bukowski bu durumu şöyle açıklıyor;

“İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim.”

1969 yılında Black Sparrow Yayınevi’nden ömür boyu 100 dolarlık bir maaş teklifi alıyor ve postanedeki işinden ayrılıyor. Böylece yazarlık konusunda daha emin adımlarla ilerliyor. Postaneden ayrıldıktan kısa bir süre sonra “Postane” adlı kitabını yayımlıyor.

Aşk Hayatı

Charles Bukowski’nin aşk hayatı oldukça karmaşık. Öykülerinde, şiirlerinde aşka dair birçok yazıya denk gelebilirsiniz. Hep farklı kadınlar farklı hisler karşımıza çıkıyor. Ancak hepimizin bildiği büyük aşkı Linda King hafızalarımızda ayrı bir yer ediyor. Bir röportajında ondan bahsederken dayanamıyor ve göz yaşlarına boğuluyor.

Bukowski her ne kadar başı boş gezen bir adam gibi görünse de iki farklı evlilik yapıyor ve hatta bir çocuğu oluyor. Şimdi kronolojik olarak bu evliliklerden ve kızından bahsedelim.

1957 yılında Barbara Fry ile evleniyor ancak 1959’da boşanıyorlar. Bukowski, şiir yazmaya, içki içmeye devam ediyor ve sonunda Los Angeles’taki postaneye geri dönüyor. 1965’te ise hiç evlenmediği Francis Smith’ten bir kızı oluyor. Kızının adı Marina Louise Bukowski. 1976’da Bukowski, Linda King ile tanışıyor. Uzun yıllar birlikte yaşayan çift daha sonra ayrılıyor ve 1985 yılında Bukowski, Linda Beighle ile evleniyor.

Charles Bukowski Ölümü ve Mezar Taşı

Charles Bukowski, 9 Mart 1994’te 73 yaşındayken omurilikten yayılan bir lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya’da hayata veda etti. Öldüğü zaman Pulp adlı romanını yeni bitirmişti. Böylece bu, onun son romanı oldu.

İlginçtir ki Bukowski, mezar taşında bir boksör figürü ve  “Don’t Try” yazısının yer almasını istiyor. Bu cümlenin ne ifade ettiğine dair çeşitli söylentiler olsa da biz Bukowski’nin ağzından bir cümle ile tanımlayalım;

Biri bana sordu:” Ne yapıyorsun? Nasıl yazarsın, yaratırsın? ” Yapmazsın dedim. Denemezsin. Bu çok önemli: Ne Cadillaclar için ne de yaratma ve ölümsüzlük için denemeyin. Beklersiniz ve hiçbir şey olmazsa, biraz daha beklersiniz. Bu duvardaki bir böcek gibi, size gelmesini bekliyorsunuz, yeterince yaklaştığında uzanıyorsunuz, tokat atıyorsunuz ve onu öldürüyorsunuz ya da görünüşünü beğenirseniz, ondan bir evcil hayvan yaparsınız.
    – Charles Bukowski

Diğer yazarlara ait biyografilere ulaşmak isterseniz sayfamı ziyaret edebilirsiniz.

Paylaş

Yazar

Ipek Can

Sanat, sonsuz bir zenginliğe sahip. Sanat dalları, köklerinden yükselen ağaçların oluşturduğu bir orman gibi. Her bir sanat dalı kendi içinde çok sayıda parçalara ayrılıyor. Bu düşünceyle yola çıktığım sanat ormanı serüvenimde kendi merak ettiklerimi araştırıp yazarken sizlerle de paylaşacağım.

See author's posts