Arthouse Nedir?
Arthouse terimi son dönemlerde popülerliği artan ve sıkça kullanılan bir kelime olarak karşımıza çıkıyor. Aslında çok eskilerden beri sanat filmlerini, bağımsız filmleri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Genellikle arthouse sineması ya da arthouse film olarak kullanılır. Cinemaximum, Arthouse sinema salonları ile sanat filmlerini uygun fiyatla sinemaseverler ile buluşturduğu için insanlar bu terimin açılımını merak etmiş ve bu terim yeniden gündeme gelmiştir.
Arthouse Sineması Nasıl Olur?
Arthouse filmler, az seyirciye yönelik ve sanatsal yönü ağır basan yapımlardır. Çoğunlukla yaşamın, var oluşun sorgulandığı filmlerden oluşur. Bu tarz filmlerde uzun bakışmalar, sözsüz sahneler sıkça karşımıza çıkar. Çekim teknikleri, ışık kullanımı ile filmler sinematografik açıdan desteklenirken karakterlerin yüz ifadeleri, mimikleri de filmin tamamlayıcı unsurları olarak özenle seçilir. Çünkü bazen sadece bir bakış ya da ifadesiz bir ifade kelimelerden daha çok şeyi anlatır. Bazen de uzun sessizliklerin ardından şiir gibi akan diyaloglar yer alır.
Arthouse Yönetmenleri ve Filmleri
Arthouse sinemasında birçok başarılı yönetmenden söz etmek mümkündür. Ancak ben kendi izlediğim filmler üzerinden yola çıkarak ufak bir liste hazırladım. İşte senaryo ve sinematografisi ile büyüleyici bir his yaşatan o yönetmenler ve filmleri;
Krzysztof Kieślowski – The Double Life of Veronique
The Double Life of Veronique filmi ile tanıdığım Krzysztof Kieślowski’i bağımsız filmlerin en başarılı yönetmenlerinden biridir. Bu film diğer sanat filmlerine göre çok daha akıcı bir film olduğu için seyirci kitlesi daha büyüktür. Aynı beden ve ruha sahip iki farklı kadının yaşamını konu edinen filmin inceleme yazısını okumak isterseniz diye burada dursun.
Andrei Tarkovsky – Zerkalo
Ayna (Zerkalo) filmi ile tanıdığım Rus yönetmen Andrei Tarkovsky’inin bütün filmlerinde sanatsal yoğunluğu görebilirsiniz. Anlaşılması güç, uzun sessizliklerle sürdürülen sahneleri ile Tarkovsky’i filmleri her zaman izlemek için uygun olmayabilir. Dingin bir kafa, sabır ve anlama isteği bütünleştiğinde çok keyif alacağınız filmlere imza atmış bir yönetmendir. Ayna filmi ile ilgili hazırladığım inceleme yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Carlos Saura – Cría Cuervos
Carlos Saura’nın Cría Cuervos – Besle Kargayı (1976) filmini izlediğimde bambaşka duyguları tattım. Duyguları belli başlı kalıplarda yaşıyoruz. Ancak bazen böyle bir filmi izlerken fark ediyoruz ki daha başka duygular da varmış. Tanımlayamadığımız ama hissettiğimiz çok sayıda duygu var ve bir film sayesinde onları dolu dolu hissedebiliyoruz. Annesini kaybeden küçük bir kız çocuğunun tüm hayatında annesini yanında görüp yaşaması ama bir yandan da yokluğunu belirgin bir şekilde hissedip acı çekmesini konu edinen eşsiz bir arthouse filmidir. Film detayları burada.
Roy Andersson – İkinci Kattan Şarkılar
Roy Andersson’un beni çok derinden etkileyen bir filmi var. İkinci Kattan Şarkılar filmi, modern toplum eleştirisini alışılagelmişin dışında bir anlatım ile yapıyor. Filmin karanlığında boğulmamak için uygun bir zamanda izlemenizi tavsiye ederim. Film detaylarını bu yazımda bulabilirsiniz.
Jean-Jacques Beineix – Betty Blue
Jean-Jacques Beineix, Betty Blue filmiyle gönüllerde taht kurmuş bir yönetmendir. Film sahnelerindeki eşyalardan tutun da diyaloglara kadar her şey özenle yerleştirilmiş ve öyle bir bütünlük yakalanmış ki sanki gerçekten o anlar yaşanmış gibi hissediyorsunuz. Sanki filmi izlemiyorsunuz da bir anın içinde yer alıyorsunuz gibi. Filme dair detaylar bu yazımda.
Merak ettiğiniz diğer terimler ile ilgili içeriklere “Nedir” başlığımızdan ulaşabilirsiniz.
Tam dokunuş,Eline, Yüreğine sağlık,
Çok teşekkür ederim.