EDEBİYATŞairler

Cahit Külebi / Benim Şiirim Halkçıdır

Paylaş

Cahit Külebi, 20 Aralık 1917 Tokat, Zile doğumlu bir Türk şairimizdir. Tam adı Mahmut Cahit Erencan’dır. Soyadı kanunundan sonra ailesi Erencan soyadını alsa da kendisi şairlikte kullandığı Külebi soyadını tescil ettirmiştir. Ve bizler de onu bu şekilde tanımaktayız.

Cahit Külebi için edebiyat arzusu çok erken yaşlarda başlamıştır. Öyle ki henüz ilkokula gitmeden okuma yazmayı öğrenmiş ve kitaplar ile tanışmıştır. Külebi bir röportajında; “Çocuklar Cenneti, Altın Işık, Ziya Gökalp’in iki kitabı ve Altın Çiftlik kitaplarını babam bir cuma günü getirdi. İlk ışıklarımdı onlar” der.

Cahit Külebi Okul ve Çalışma Hayatı

İlk ve orta okulu Tokat’ta tamamlayan Cahit Külebi, liseyi Sivas’ta bitirmiştir. Ardından birincilik ile girdiği İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Külebi, Öğretmen Okulu’nda okuduğu yıllarda, Almanya ve Fransya’ya giderek dil eğitimi almıştır. Öğretmen Okulu’nda değerli yazarlarımızdan biri olan Behçet Necatigil ile aynı sınıfta okumuştur.

Külebi, 1940 yılında Öğretmen Okulu’ndan mezun olduktan sonra yaklaşık üç yıl boyunca Trakya’da süvari olarak görev yapmıştır. 1943-45 yıllarında Antalya Lisesi’nde, 1945-55’te  ise Ankara Devlet Konservatuvarı’nda öğretmen olarak çalışmış ve kısa bir süre Gazi Lisesi’nde öğretmenlik yaptıktan sonra MEB müfettişliğine atanmıştır.

Cahit Külebi hayatı

“Bu görevi Tanrının bana bir lütfu olarak sayıyorum”

Cahit Külebi, 1951 yılı itibariyle TDK üyeliğine başlamıştır.  1976’da getirildiği genel yazmanlık görevini 1983 yılına kadar sürdürmüştür. Külebi, bir röportajında buradaki görevi ile ilgili “Bu görevi Tanrının bana bir lütfu olarak sayıyorum.” demiştir.

Külebi’nin Edebiyat Sahnesine Çıkışı

Cahit Külebi’nin Külebi mahlasını kullanma sebebi, Öğretmen Okulu’nda okurken Müdür Fuat Köprülü’nün kendisine kızacağını düşünmesidir. Bu ismi babasının aile adı olan “Gullebiler”den esinlenerek seçmiştir. Külebi ayrıca Nazım Cahit ve Mahmut Cahit isimlerini de kullanmıştır. İlk şiiri, Nazım Cahit ismi ile 1938 yılında Gençlik Dergisi’nde yayımlanmıştır. Ardından Varlık Dergisi’nde de şiirleri yayımlanmıştır.

“Varlık’a gönderdiğim “Haziran” şiirinde ilk kez Külebi  adını kullandım. Bu şiirden sonra bütün şiirlerimi Külebi adıyla yayımladım.” /Cahit Külebi

Cahit Külebi / Benim Şiirim Halkçıdır

Külebi’nin edebiyat dünyasında tanınması; 1950-1954 yıllarında Sokak, İnsan, Türk Dili, Yaratış, Kültür Dünyası gibi dergilerde çıkan şiirleri ile gerçekleşmiştir. 1946 yılında ilk şiir kitabı olan “Adamın Biri” adlı kitabını yayımlamıştır. Adamın Biri’nde topladığı şiirlerde yurt gerçeklerini, kırsal kesimde yaşayan insanların acılarını, dertlerini, sevinçlerini içtenlikle yansıtmıştır. 1949 yılında yayımlanan ikinci kitabı“Rüzgar” adlı kitabında ise kent karmaşasında sıkışıp kalmış insanların arayışlarını, düşüncelerini bir türkü tadında yansıtmıştır.

Külebi’nin eserleri, 1940 yılı sonrası Türk şiirlerindeki yenileşme hareketine de katkı sağlamıştır. Ayrıca, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda adlı uzun şiirinde halk şiiri geleneğini destansı bir dil ile yansıtmış ve Yeşeren Otlar, Süt gibi eserlerinde de şiir anlatımını derinleştirmiş, farklı bir boyut kazandırmıştır.

“Benim şiirim halkçıdır”

Cahit Külebi şiirlerini tanımlarken “Benim şiirim halkçıdır, ben halkçı bir şairimdir.” sözlerini kullanmıştır. Ayrıca en değerli halk ozanlarımızdan biri olan Karacaoğlan’a olan sevgi ve hayranlığını da sıklıkla dile getirmiştir. Şiirlerini yazarken her zaman yaşamdan yola çıktığını söyleyen Külebi, sade bir dil kullanarak günlük yaşamdan kesitleri şiire dökmüştür.

Külebi halkçı bir şair olmak ile halk şiirleri yazmayı geniş bir bakış açısı ile alıyor. Bu konuyla ilgili şöyle bir sözü vardır;

“Her sanatçı kendi dilini, dünyasını ve üslubunu (biçem) kullanırken kişiliğini de ortaya koyar. Bütün sanat türlerinde olduğu gibi, elbette geleneklerden, yaşantıdan etkilenmek zorunludur. Ben içinde yaşadığım, geliştiğim ortamı yansıtmaya çalıştım. Ancak, daha önceki şairlerin yaptığı gibi halk şiirini taklit etmedim. Aslında halk şiirini yansıttığım yolundaki değerlendirmenin de yanlış olduğu kanaatindeyim.”

Cahit Külebi ve Ölümü

Cahit Külebi Mezar Taşı

Kalp ve böbrek yetmezliğiyle kronik akciğer rahatsızlığı bulunan Külebi, 20 Haziran 1997 yılında, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 80 yaşındayken yaşama veda etti. Vefatından kısa bir süre önce Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Senatosu tarafından “Fahri Doktor” unvanı verilmiştir.

Ankara’da toprağa verilen şairin naaşı, 2010 yılında ailesinin isteği üzerine Sivas Niksar’a taşınarak Karşıbağ Mahallesi’ndeki Şair Erzurumlu Emrah Türbesi’nin yanında defnedilmiştir.

Cahit Külebi Şiirleri

Atatürk Kurtuluş Savaşında (1952)

Yeşeren Otlar (1954), 1955 Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü aldı .

Süt (1965)

Şiirler (1969)

Türk Mavisi (1973)

Sıkıntı ve Umut (1977)

Yangın (1980)

Bütün Şiirleri (1982)

Güz Türküleri (1991)

Bütün Şiirleri (1997)

Güzel Yurdum (1996)

Zerdali ağacı(1990)

Rüzgâr (1949)

Kamyonlar Kavun Taşır

Biz Biliriz Bizim İşlerimizi

Herkesin Bir Derdi Var

Ekin’in Göz Yaşları

Sana Borçluyuz

Alacakaranlıkta

Çürüyen Otlar

Özgürlük

Uçak Yolculuğu

Anısı;

İçi Sevda Dolu Yolculuk (1986)

Düz Yazıları;

Şiir Her Zaman (1985)

Başka şairlerin biyografilerine ulaşmak isterseniz sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Paylaş

Yazar

(Visited 1.040 times, 1 visits today)

Ipek Can

Sanat, sonsuz bir zenginliğe sahip. Sanat dalları, köklerinden yükselen ağaçların oluşturduğu bir orman gibi. Her bir sanat dalı kendi içinde çok sayıda parçalara ayrılıyor. Bu düşünceyle yola çıktığım sanat ormanı serüvenimde kendi merak ettiklerimi araştırıp yazarken sizlerle de paylaşacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir